Yalova - İznik - Bursa rotasının ikinci ayağı İznikteyiz. Çizdiğimiz rotada yol manzaraları şahane, bir an önce varmanın değil yolların keyfini çıkarın derim.
İznik deyince aklıma zeytin ağaçları, çini ve Köfteci Yusuf geliyor :))) İznik için bir gün ayırmak yeterli.
Roma’dan Bizans’a, Selçuklulardan Osmanlı’ya birçok medeniyete ev sahipliği yapan önemli bir şehir İznik. Tarihte ilk defa altın paranın basıldığı yer olması nedeniyle “Altın Şehir” diye de anılıyor.
İznik'te ne yapılır?
Gezilecek tarihi yapıların hepsi birbirine yakın ve şehir merkezinde. Ayasofya Orhan camii, II. Murad Hamamı, Süleyman Paşa Medresesi, Çarşı Camii ve Eşrefzade Camii, İznik müzesi, Roma tiyatrosu yapılarını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Ben gittiğim yerlerden mutlaka birşey alırım, bana orayı hatırlatacak bir elbise, çanta, bardak hiç olmazsa bir magnet. Nilüfer Hatun Çini Çarşısı'ndan da hatıra olarak çini tabaklar aldım, her kullandığımda gitmiş kadar seviniyorum. Çarşının bahçesi de çok sevimli oturup çay içebilirsiniz.
İznik gölü çevresinde güzel bir yürüyüş yaparsınız, vaktiniz varsa gün batımı harika bekleyin, izleyin derim.
İznik surlarla çevrili bir şehir ve bu surlar ve kapıları hala sapasağlam ayakta. Müzeler, tarihi camiler çok kıymetli evet ama surlar daha çok ilgimi çekiyor. Farklı bir duygusal bağ var surlarla aramda uzun uzun bakıp geçmişi hayal etmeye çalışıyorum, o kapılardan ne krallar, ne sultanlar geçti..şimdi sur diplerinde koyunlar otluyor :)
Tarih de bir yere kadar yaa gelin size son dönemlerin en popüler mekanı Köfteci Yusuf'u anlatayım.. Yıllaaar önce İznik'e ilk gittiğimizde öğlen yemeği için mekan ararken karşımıza çıkmıştı Yusuf, tek ve ilk şubesiydi burası. Kendisi o sırada ızgaranın başında köfteleri çeviriyordu, lezzet çok başarılı, hizmet, hız, güler yüz on numaraydı. Kısa bir sohbet edip kaliteli hizmetinden dolayı teşekkür etmiştik. Böyle devam ederse büyür helal olsun falan derken adam dev bir gıda zincirine dönüştü. Farklı şehirlerde birçok şubesine gittim hele Bozüyük şubesine gidince kurduğu sistemi ayakta alkışladım.
Bu arada biz denemedik ama şişte yayın balığı da İznik'in meşhur tatlarından.
İznik'ten Bursa'ya doğru zeytin bahçeleri arasında ilerliyoruz. Orhangazi civarında yol üstünde bir Ilıca tabelası gördük hemen daldık.
Keramet Ilıcası:
Karşımıza Pamukkale'deki kral havuzuna benzer doğal bir termal havuz çıktı..
Su 30°C civarında, hava ılık..
Su 30°C civarında, hava ılık..
Havuz berrak olduğu için yerin altından kaynayan suyu rahatlıkla görebiliyorsunuz, bu güzellik ile karşılaşacağımızı hiç beklemiyorduk, çok sevindik.
Erkek olmanın avantajları tabi eşim koşar adımlarla arabaya gidip şortunu giydi, minik gezgin suyu gördü mü duramaz zaten.. Bana da ayaklarımı sıcacık suya sokup onları fotoğraflamak düştü :)
Not: Çocukla seyahat her zaman kolay olmuyor. Bazen çocukla ilgilenmekten tek bir kare bile çekemiyoruz. İznik de bunlardan biri olmuş :) Bu nedenle bir iki resim alıntı.
Yorumlar
Yorum Gönder